İstirdat Davası Nedir? Türk İcra Hukukunda Şartları, Süreleri ve Yargıtay Kararları Işığında Detaylı İnceleme
- Av. Mert BAYUR
- 18 Tem
- 4 dakikada okunur
İcra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödeme yapmak zorunda kalan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri “istirdat davası nedir ve nasıl açılır?” sorusudur. Bu yazımızda, Türk İcra ve İflas Hukuku kapsamında istirdat davasının tanımından başlayarak, tüm şartlarını, görevli ve yetkili mahkemeyi, hak düşürücü süreyi, süre kaçırıldığında başvurulabilecek alternatifleri ve güncel Yargıtay kararlarını akademik kaynaklara dayalı şekilde genel kapsamlı bir şekilde açıklıyoruz. Kendi dava konunuza uygun detaylı bir danışmanlık almak için lütfen iletişime geçiniz.
İstirdat Davası Nedir?
İstirdat davası, borçlu olmadığı bir parayı icra takibi sonucu ödemek zorunda kalan kişinin, bu parayı geri almak için açtığı hukuki bir dava türüdür. Türk hukuk sisteminde bu dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir.
İlgili maddeye göre:
"Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir."
İstirdat davası, görünürde bir icra takibine dayanmakla birlikte maddi hukuk açısından bir haksız ödeme durumunu düzeltmeye yöneliktir. Özünde, kişinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bir tutarın, cebri icra tehdidiyle ödendiğinin kabul edildiği bir davadır.
İstirdat Davasının Şartları (Unsurları)
Bir istirdat davasının kabul edilebilmesi için aşağıdaki hukuki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
1. Borçlu Olunmayan Paranın Ödenmiş Olması
Borçlu, gerçekte mevcut olmayan veya sona ermiş bir borcu ödediğini ispat etmelidir. Gerçekten borçlu olunan bir meblağın ödenmesi halinde istirdat davası açılamaz.
2. İcra Takibi Nedeniyle Cebri İcra Tehdidi Altında Ödeme
Ödeme, kesinleşmiş bir icra takibi sonucu yapılmış olmalı, yani borçlu icra tehdidi altındayken ödeme yapmalıdır. Henüz takip kesinleşmeden yapılan ödemeler, istirdat davasına konu olamaz.
3. Borcun Tamamen Ödenmiş Olması
İstirdat davası, yalnızca borcun tamamının ödenmesi halinde açılabilir. Yargıtay'a göre, bir yıllık hak düşürücü süre borcun tamamının ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
4. Süresinde Açılmış Olması
Borçlu, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde istirdat davası açmak zorundadır. Bu süre hak düşürücü olup, mahkemece re’sen dikkate alınır.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
❖ Görevli Mahkeme:
İstirdat davası, icra mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görev alanına girer. Davanın türüne göre:
Ticari alacak söz konusuysa asliye ticaret mahkemesi,
Tüketici işlemleri varsa tüketici mahkemesi,
Diğer durumlarda asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
❖ Yetkili Mahkeme:
İİK m.72’ye göre davacı şu iki yerden birini tercih edebilir:
Takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi,
Davalının yerleşim yeri mahkemesi.
Bu düzenleme, davacıya seçimlik yetki tanımaktadır.
Hak Düşürücü Süre: İstirdat Davasında Süre Ne Zaman Başlar ve Biter?
İİK m.72/7 uyarınca istirdat davası, borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmalıdır.
Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, süre geçtikten sonra dava açılamaz. Açılırsa mahkemece re'sen gözetilir ve reddolunur.
Eğer ödeme parça parça yapılmışsa, süre tam ödeme tarihinden itibaren başlar.
🔍 Yargıtay 9. HD, 15.09.2021, E.2021/7624 K.2021/11912:"Kısmi ödeme halinde hak düşürücü süre başlamaz, sürenin başlaması için borcun tamamen ödenmiş olması gerekir."
Menfi Tespit Davası İstirdata Nasıl Dönüşür?
Borçlu, icra takibi sırasında menfi tespit davası açmış ancak bu dava sürerken ödeme yapmışsa, açılan dava otomatik olarak istirdat davasına dönüşür (İİK m.72/6).
✅ Bu durumda bir yıl şartı aranmaz.
🔍 Yargıtay 11. HD, 22.11.2021, E.2020/6045, K.2021/6435:"Menfi tespit sırasında yapılan ödeme nedeniyle, dava istirdat davasına dönüşür ve aynı dosyada görülmeye devam eder."
Hak Düşürücü Süre Geçerse Ne Yapılır? Alternatif Yollar
Bir yıllık süre geçirilmişse istirdat davası açılamaz. Ancak bazı alternatif hukuki yollar mümkündür:
1. Sebepsiz Zenginleşme Davası (TBK m.77 vd.)
Borçlu, İİK m.72 kapsamında istirdat davası açamıyorsa, sebepsiz zenginleşmeye dayanabilir.
Bu davada süre, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Ancak cebri icra tehdidi yoksa ya da takip kesinleşmeden ödeme yapıldıysa, zaten baştan itibaren tek yol budur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus istirdat ile genel sebepsiz zenginleşme davası arasında bazı farkların olduğu hususudur. En önemli fark, istirdat davasında borçlunun parayı “hataen ödediğini” ispat etmesinin gerekmemesidir. Çünkü cebri icra tehdidi altında ödeme yapan borçlu, çoğu zaman aslında borçlu olmadığını bilse de icra baskısıyla ödeme yapmaktadır; kanun, bu durumda ayrıca bir hata şartı aramamıştır. Oysa genel sebepsiz zenginleşme (TBK m.78, eski BK m.62) uyarınca borçlu olmadığı şeyi kendi isteğiyle (ihtiyari olarak) ödeyen kişi, ancak kendisini borçlu sanarak (yani bir hata sonucunda) ödeme yaptığını ispat ederse parasını geri isteyebilir. Şayet bir kişi, borçlu olmadığını bildiği halde, herhangi bir hata veya zorunluluk olmaksızın bir ödemede bulunmuşsa, bunu kural olarak geri isteyemez
2. Genel Hükümlerden Kaynaklı Davalar
Örneğin, taraflar arasında sözleşme ilişkisi varsa, sözleşmeye dayanarak alacağın iadesi talep edilebilir. Bu durumda borcun esasına ilişkin yargılama yapılır.
Kararın Kesinleşmesi Hususunda Yargıtay Görüşü
🔹 Yargıtay HGK, 2018/8-55 E., 2020/130 K.:
"...menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olmadığından, ilam kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceğinden yerel mahkemenin direnme kararının yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı onanması gerekmiştir..." Şeklinde hüküm kurarak, istirdat davası sonucu verilen ilamın, kesinleşmeden icra edilebilir olduğuna karar vermiştir.
Sonuç: İstirdat Davası Neden Önemlidir?
İcra hukukunda borçlu haklarının korunması, sadece borca itiraz süreciyle değil, ödeme sonrasında da mümkündür. İstirdat davası, borçlu olmayan kişilerin haksız icra tehdidi altında yaptığı ödemelerin iadesi için en etkili yollardan biridir.
Ancak bu dava; belirli şartlara, sıkı sürelere ve ispat yüküne tabidir. Yanlış zamanda açılmış ya da eksik belgelerle desteklenen bir dava, hak kaybına yol açabilir. Bu nedenle bir avukattan destek alınarak başvurulması önemlidir.
Anahtar Kelimeler :
İstirdat davası nedir
İcra tehdidiyle ödenen para nasıl geri alınır
Borçlu olmadığım parayı geri almak
İİK 72
Menfi tespitten istirdat
Hak düşürücü süre
Sebepsiz zenginleşme davası
Yargıtay istirdat kararları
İstirdat davasında yetkili mahkeme
İstirdat davası şartları
ayvalık icra avukatı
留言